Kayıtlar

ZİHİN DUVARLARININ ÖTESİNDE

Resim
“Tüik raporlarına göre boşanmaların yüzde otuz beşi evliliğin ilk beş senesinde gerçekleşiyor. Kesinleşen boşanma davaları sonucunda 2020 yılında 135 bin 22 çift boşanırken 124 bin 742 çocuk velayete verildi.” “2019’da 49.8 milyon kutu antidepresan ilaç satılırken 2020’de bu sayı, yüzde 9,6 artarak 54.6 milyona çıktı.” İletişimin Kısa Tarihi M.Ö 3000 civarında Mısır’da hayvan figürleri ve bazı sembollerin kullanılmasıyla oluşan hiyeroglif yazı kullanılmaya başlandı. Fenikeliler, Mısır’dan kalan mirası değerlendirerek M.Ö 1300’lü yıllarda bilinen ilk alfabeyi geliştirdiler. Ateşle başlayan macera, matbaanın bulunmasıyla gömlek değiştirdi. Lumier kardeşler sinemayı keşfettiğinde sadece büyük bir eğlence aracını değil aynı zamanda görüntülerin kaydedilmesi ve saklanmasını da bulmuşlardı. 1926 yılında, bir İskoçyalı, Logie Baird, insan yüzünün görüntüsünü radyo dalgaları aracılığıyla uzaklara gönderebilen ve adına televizyon denen meşhur kara kutuyu icat etti. 1946’da, dört apartman

POSTA VE TELGRAF TEŞKİLATI SANA ULAŞMAMI İSTEMİYOR CEVRİYE!

Resim

SİZLER ÖZEL DEĞİLSİNİZ!

 Sizler özel değilsiniz, sizler güzel ya da eşi benzeri olmayan kar tanesi de değilsiniz, sizler işiniz değilsiniz, sizler paranız kadar değilsiniz, bindiğiniz araba değilsiniz, kredi kartlarınızın limiti değilsiniz, sizler iç çamaşırı değilsiniz… İşte Dövüş kulübünün çok meşhur repliklerinden biri. Filmde de esasen “biz bu değiliz” ekseninde bir hikâye anlatılıyor. Filmin teması bir cümle ile söylenmek istense, kültür endüstrisinin insanı ve değerlerini nasıl tükettiği, nasıl tek tip haline getirdiğidir, denilebilir.  Bunun için de filmin birçok yerinde sembolik anlatımlarla bu dert anlatılmaya çalışılmış. Şimdi filmde eleştirilen noktalara bir göz atalım. O daire benim hayatımdı! Modernist dünyanın mihenk taşı tüketim, insanların mükemmel olmayışını ve faniliğini gizlemek, bu gerçeği ört pas etmek için kurgulanmış bir mekanizma gibidir.  Modernizm bunu insanın aldığı eşyalar veya edindiği sertifikalarla birlikte dört dörtlük olmaya yalnızca bir adım uzakta olduğu hissini uyandırarak

BİRİ SİZİ GÖZETLİYOR

1984: DÜNYAYA KARAMSAR BİR BAKIŞ  George Orwell’in yazdığı 1984 adlı roman birçok kişinin hayatlarının belli zamanlarında değişik etkiler uyandırmış bir kitaptır. Kitap her ne kadar 1984 adını taşısa da Orwell, önceleri öykünün geçtiği zamanı 1980 olarak tasarlamış hastalığından ve kitabın yazım sürecinin uzun sürmesinden ötürü eserini 1948’de bitirebilmiştir. Bu yüzden “Kitabın yazımını 1948 yılında tamamladığım için, 1948’in son iki rakamının yerlerini değiştirmeye karar verdim.” diyerek neden bu ismi koyduğunu açıklayacaktır. Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, yazın ve sinema dünyasının en bilinen distopik (anti-ütopyacı) eserlerinden birisi olma özelliğiyle ayrı bir yer taşır. Burada distopyayı açıklamak yararlı olabilir. Distopya, Yunanca kökenli bir kelime olup “kötü yer” anlamına gelmektedir. Gerçekleşmesi mümkün olmayan, ideal toplum yapısını temsil eden “ütopya” kavramının tam zıddıdır. Kitap ve filmde konu 3 süper devlet üzerinde kurgulanıyor. Kitapta olduğu gibi filmde de özgür düşü

AÇLIK OYUNLARI

 GEÇMİŞİ UNUTMAK ve AÇLIK OYUNLARI Bu zamana kadar yazdığımız film yazılarında hep alt metnin sinsiliğinden, bilinçaltımıza kirli eller tarafından yerleştirilmeye çalışılan habis metaforlardan bahsettik -Stalker hariç-. Bu yazıda konu edineceğimiz film bunların ters istikametinde yer alan yapımlardan. Eee dünyada hep kötü zenginler film yapıyor değil ya. Arada böyle güzel işlerde çıkıyor. Bir Zap, İki Görüntü: Açlık Oyunları Televizyonda zap yaparken bir yanda reality şovların vıcık vıcık hallerini bir yanda da Afganistan işgalinin iğrençliğini gören Collins, bu manzara karşısında bir kitap yazma isteğiyle dolar ve Açlık Oyunları’nın ilk kitabını yazmaya koyulur. Kitabın Amerikan ahalisi tarafından beğeniyle karşılanmasının ardından ikinci ve üçüncü kitabını da kaleme alır. Kitap, çocuk yaşta bir kız olan Katniss Everdeen üzerinden sıkı bir kapitalizm ve medya eleştirisi yapar. Dilerseniz şimdi kısaca kitabın/filmin konusuna bir göz atalım. Açlık Oyunları Ne Anlatır? Bir zamanlar tar

BİR KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ ÜRÜNÜ: HARRY POTTER

 BİR KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ ÜRÜNÜ: HARRY POTTER Expelliarmus! Bakkala olan borcunuz birikmiştir. Bakkal peşinize düşer. Olanca hızınızla kaçarsanız. Ama durun! Expelliarmus! Bakkalı zabıtalar kovalamaya başlar. Derslerden çakmaz üzeresinizdir. Final soruları akla Kazıklı Voyvoda’yı getirir. Expelliarmus! Hocalar insafa gelir, sınavlar bir hafta ertelenir. Evet, geçtiğimiz dönemlerde bizi oldukça meşgul eden bir karakterin yani Harry Potter abimizin efsane kelimesinden türettiğim birkaç sahne hazırladım sizlere. Keşke her şey böyle kolay olsa. Expelliarmus! desem ve siz birden istediğiniz işlere, sekiz yaşından yirmi yedi yaşınıza (ya da daha fazla) kadar mütemadiyen kurduğunuz hayallere kavuşsanız, bakkala borcunuz silinse, finallerden yüz alıp profesör lakabı alsanız. Ama yok öyle bir dünya! Olmasın da.    Harry Potter serisinin çok başarılı bir çocuk edebiyatı örneği olmasından ziyade dâhice tasarlanmış bir pazarlama yönetimiyle popülerleşmiş bir marka olduğunu fark ettiğim an araştırma y